12 Temmuz 2017 Çarşamba

Vi Keeland : Patron

 
                                         TANITIM

    Chase Parker’la ilk tanıştığımda verdiğim ilk izlenim pek hoş sayılmazdı. Beraber yemeğe çıktığım adamdan beni kurtarması için restoranın tuvalet sırasında telefonla arkadaşımı arıyordum.Telefonda dediklerimi duyduğunda benim adi biri olduğumu söyleyip istememiş olmama rağmen tavsiyede bulunmuştu. Ona çenesini kapamasını söyledikten sonra beraber çıktığım adamın yanına geri dönmüştüm, o da beraber olduğu kadının yanına.Yanımızdan geçerken bana o muhteşem gülümsemelerinden biriyle baktı.Gece boyunca onun oturduğu tarafa kaçamak bakışlar atmaktan kendimi alamadım.Birkaç kez göz göze geldikten sonra beraber olduğu kadınla birlikte masamıza geldi ve eskiden beri tanışıyormuşuz gibi bir hikâye uydurup beni içinde bulunduğum durumdan kurtardı. O yemekten sonra Chase’i çok düşündüm. Bir ay sonra yeni işime başladığımda kendisinin patronum olacağını bilmiyordum tabii…





                                                                  YORUMUM

   Romantik, genç-yetişkin (new adult) ve biraz da dram tarzında yazılmış olan Patron oldukça eğlenceli,akıcı ve seksi bir romandı. Bir günde bitirdim ve zamanın nasıl geçtiğinin fark etmedim bile.

    Karakterler eğlenceli,cesur ve hazır cevaptı ki hazır cevaplılık romanın türü ne olursa olsun her karakterde takdir ettiğim bir özelliktir. Özellikle baş karakterlerin ikisi de öyle olunca romanı okurken gülmekten kendimi alamadım. Sevdiğim bir diğer özellikte erkek baş karakter olan Chase Parker'ın bu tarz romanlardaki klasik erkek karakterlerinden farklı olmasıydı. Daha sevecen, daha anlayışlı ve oldukça geniş hayal gücüne sahip birisi (özellikle uydurduğu hikayeler kitaptaki en komik kısımlardı). Sanırım biraz farklılık görmenin zamanı geldi de geçiyordu.  
        
     Ve bu kitapla ilgili en ama en sevdiğim taraf yanlış anlaşılmalar olmamasıydı. Örnek olarak diyelim kadın karakter erkek karakteri başka bir kadınla görüp sinirleniyor, neden sinirlendiğini söylemek yerine kavga edip ayrılıyor ve uzun zaman ayrı kaldıktan ve her iki taraf yeterli acı çektikten sonra bir şekilde gerçeği öğrenip (meğersem yanındaki kadın kardeşiymiş/kuzeniymiş/annesiymiş falan da filan) barışıyorlar ya hah işte bu kitapta zerre böyle bir saçmalık yoktu.
    
"Eğer kalbinin nerede olduğunu bilmek istiyorsan, düşüncelere daldığında aklının nereye gittiğine bak."       -Anonim
                             
  Bu kitapta sevmediğim hatta sevmemek biraz ağır oldu, onun yerine keşke olmasaydı dediğim sadece iki nokta vardı:

    İlki karakterlerin ikisinin de geçmişte yaşadıkları acı dolu yaşanmışlıklar olsa da Chase'in (ona ilk ismiyle hitap etme hakkını kazandığımı düşünüyorum :D) geçmişini çok daha ağırlıklı görüyoruz ve bu neredeyse kitabın yarısı demek. Bu yüzden acaba bu kadarına gerek var mıydı merak etmiyor değilim. Bir yandan da kitabın ismi Patron olduğu için sanırım kitabın daha çok ona odaklanması mantıklı geliyor :D

     İkinci ise kadın baş karakter Reese Annesley nedense bana güçlü bir kadın karakter izlenimi veremedi. Çünkü ne yaptığını veya düşündüğünü tam olarak bilmiyor gibiydi ve biraz da sönük bir tip olarak gördüm. Belki de bu yüzden ona pek ısınamadım

   Yine de her şeye rağmen güzel bir kitaptı ve yazarın diğer kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum ^_^



Sevgilerle,
Kitap Gezgini

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder