21 Şubat 2014 Cuma

Film Yorumum : Vampir Akademisi



   İlk olarak şunu bilmelisinizki ben bu serinin çok önceden beri hayranıyım.İlk kitabını tesadüfen almış sonra da diğer kitapların biran önce çıkması için yayınevlerine neredeyse tehdit mesajları yollayacak kadar da çok sevmiştim.Daha sonraları bu serinin de film yapılacağı duyurulmuştu ama aksilikler yok senarist seçme yönetmen seçme en sonda oyuncu seçme derken kaç yıl bekledim.
     

       Önce oyunculardan başlayalım.

1-Dimitri Belikov



 Serideki en sevdiğim karakterden bu film sayesinde soğumuş oldum.Oyunculuğu kötüydü demiyorum ve rus aksanı  da gayet hoştu ama o kitaptaki karizmatik,ağırbaşlı Dimitri gibi değildi.Ayrıca uzun saç da hiç yakışmamış.Kısa saçla daha karizmatik duruyor.Filmde özellikle beklediğim sahnelerde Dimitri'nin Rose'a "Roza" diye seslenmesiydi ama bunu sadece dört defa duyabildik ve bir kere de "Rozam" dedi ve evet saydım.Ama bunu öylesine söylüyormuş gibiydi oysaki kitapta bunu bir söyledi mi kaç cümleye bedel oluyordu.Ayrıca filmdekinin aksine kitapta da sürekli gülüp durmuyordu.

2-Rose Hathaway



Arada kaldım.Lissa ile aralarındaki o dostluğu iyi yansıttığını ve Rose'un o hazır cevaplılığını da iyi yansıttığını düşünüyorum ama Dimitri ile aralarında bir uyum göremedim açıkçası.Oyuncuya pek ısınamadım doğrusu ama kim oynarsa oynasın durumun değişeceğini sanmıyorum.Çünkü asla hayal ettiğim Rose'a uygun oyuncu bulunamayacaktı.

3-Lissa Dragomir



Dediğim gibi Rose ile olan o arkadaşlık bağı güzeldi.Kitapta her ne kadar güzel,zarif,narin  ve tam bir prenses gibi tarif edilse de filmde narin ve zayıf olan daha çok Rose ve gardiyanlığa da uygun Lissa gibi geldi bana.Ayrıca biri bana neden Lissa'ya şöyle bir etek giydirme ihtiyacı hissetmiş anlatsın.Rose'dan alıp Lissa'ya vermişler resmen.



3-Chiristian Ozera


Filmde memnun olduğum hatta tam olarak bu karakteri oynamak için yaratılmış dediğim kişilerden biriydi.Keşke filmde Rose ile olan didişmelerini daha çok görebilseydik ya da Lissa ile kilise çatısında vakit geçirdikleri zamanı.Kendisi aynı zamanda hayalimdeki Augustus da olur.

3-Victor Dashkov


Karaktere kesinlikle yakıştığını düşündüğüm bir diğer oyuncu da buydu.Hem o babacan tavrını koruyup hem de kötü karakteri oynamayı çok iyi şekilde başardığını düşünüyorum.

4-Müdür Kirova


Paris moda haftasına gidiyormuş da yanlışlıkla okula müdür olmuş gibi bir havası vardı.Üstelik kolay kandırılabilen ve bir şeyden haberi yokmuş gibi bir his veriyordu. Senarist ve yönetmenin aklından ne geçiyordu bilmiyorum.

5-Mason


Hayalimdeki Mason'a benzese de oyunculuğu hakkında pek bir şey söyleyemem çünkü filmde kendisini neredeyse hiç göremedim.

6-Mia Rinaldi


Kitaptan yanlış hatırlamıyorsam Mia hep bebek yüzlü biri olarak tarif ediliyordu.Filmde de öyle sayılırdı ama sürekli böyle dişlerini çıkartıp artık tıslama mı hırlama mı artık ne derseniz yapması ve böyle kısacık saçlarla asi bir kız çocuğuna daha çok benziyordu.

7-Kraliçe Tatiana


Onu da sadece iki sahnede görebiliyoruz.O yüzden pek bir yorum yapamayacağım.



    Genel olarak kitaba uyulmuş ama her şeyi çok hızlı geçmişler ve bence bu da olayın büyüsünü bozmuş.Çok daha derin karakter analizleri yapılabilirdi bu kadar üstünkörü geçmemeliydiler.Kitapları okumadan giden birinin bu filmden sonra artık hiç okuyacağını sanmıyorum.Zaten film posterindeki pembe temanın durumu daha da kötülemesi cabası. Rose ve Dimitri'nin neredeyse hiç antrenman sahnesinin de olmaması beni zaten sinir etmeye yetti. Ve belki de en saçma kısım filmin sonuydu.

    Açıkcası hayal kırıklığı yaşadım.Artık her kitabın filmini yapmayı kesmeleri gerek.Ya gerçekten güzel yapsınlar ya da bu işe hiç bulaşmasınlar.Çünkü sonunda olan yine biz okuyuculara oluyor.

       

Sevgilerle,
Kitap Gezgini

1 yorum: