"Obsidiyen'i beğendiyseniz Oniks'e bayılacaksınız!"
Kitabı aslında almayacaktım.Herkes kitaba bu kadar bayılıyor demekki çok güzel o yüzden Opal çıksın ikisini birden alayım dedim böyle kendi kendime.Sonra bu konuşmayı yaptıktan 1-2 dakika sonra kitabı sipariş ettim ve pazartesi sabahı elime geçti.Bende yemedim,içmedim hatta uyumadım bile ve kitabı şu dakkalar içerisinde bitirmiş oldum.
Efendim bu kitapta o öküz Daemon gitmiş yerine romantik,kıskanç biri gelmiş.Dedim Daemon ne olmuş sana böyle tam bir sevgi pıtırcığı olmuş çıkmışsın.Kate ise hala yok beni sevmiyor yok hepsi bağ yüzünden falan filan.Kate aklını başına devşir oğlan bağ yüzünden değil diye kendini o kadar paraladı etti daha ne yapsın diye söylenip durdum.
Birde kitapta daha başından gözümün tutmadığı bir oğlan geliyor adı da Blake.Ama Daemon sağ olsun çocuğa o kadar farklı isimle seslendiki bir ara gerçekten neydi bu çocuğun ismi diye düşündüğüm olmuştur.Kate o hayırsız Blake ile nasıl çıktı anlamadım gitti.Şimdi kızı bu kadar kötüledim ama ona hayran kalmamak mümkün değil.Onca zaman boyunca Daemon'a direndi ya.Valla iradesine hayran kaldım.
Bu kitapta yan karakterlerden birine veda ederken geçmişten bir karaktere de merhaba diyoruz.Ama o veda ettiğimiz karaktere çok üzüldüm yani Jen her şeyi yapsaydın ama şu sahneyi yazmasaydın.
Bütün kitap bir komplo bir macera ,kitabın nasıl bittiğini anlamadım.Bittiğinde de gözlerime inanamadım.Sayfayı hayır, hayır böyle bitemez diye birkaç defa olmayan bir sayfayı arayıp durdum.
Kitabı Kate'in sözleriyle anlatmak gerekirse(aslında başka bir kitap için söylemiş ama olsun bence tam da bu kitabı anlatıyordu.) "Büyüleyici,nefes kesen aksiyon ve yüreğinizi sızlatacak romantizmle dolu;ev ödevinizi unutturan,çocukların aç kalmasına yol açan,insanı işinden eden türden,tek solukta okunacak bir kitap."
İyi Okumalar!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder