19 Nisan 2013 Cuma

Leigh Bardugo : Gölge ve Kemik

   


                                                                     TANITIM

Onu yalnızca geçmişi geleceği ise bir tek o kurtarabilir

Bekle! diye sesimi yükselttim ama o çoktan arkasını dönmüştü. Kolunu tuttum, bizi izleyenlerden gelen şaşkınlık dolu seslere aldırış etmedim. Bir yanlışlık olmalı. Ben düşündüğünüz gibi Yavaşça bana dönüp kolunu tutan elime ters ters bakınca sustum. Elimi çektim ama öyle hemen geri adım atmayacaktım. Ben düşündüğünüz kişi değilim, diye fısıldadım çaresizce.
Karanlıklar Efendisi biraz daha yakınıma geldi, sadece benim duyabileceğim bir sesle, Kim olduğunu bildiğini hiç sanmıyorum! dedi.


                                                                          YORUMUM

     "Vay canına!" İşte kitapla ilgili tepkim buydu.
           
   Bir kitap bu kadar mı güzel olur?Görünüşe göre oluyormuş.Uzun zamandır böyle gerçek bir fantastik roman okumamıştım.Yani yazara hayran kalmamak elde değil.O konu,türler,dünya nerden aklına geldi? 



   Kitabın tanıtımını birçok yerden görmüştüm ve genellikle yorumlar olumlu yöndeydi.Bende neden olmasın diye aldım ve kütüphanemin bir köşesine koydum.Ve o köşede neredeyse İKİ ay boyunca durdu.Açıkçası arka kapaktaki yazı kitapla ilgili neredeyse hiçbir şeyi belli etmiyor.O yüzden elim bir türlü gitmemişti.Her neyse fazla uzattım.Kitaba gelirsek...
  
   İlk olarak o kadar tür vardı ki neyin ne olduğunu anlamaya çalışmaktan konuya odaklanamadım.Tabi sonra her şey yerli yerine oturuyor ve kitaptan ayrı bir zevk alıyorsunuz.
      Tasvirler o kadar iyiydi ki Malyen ve Alina'nın ormanda geçirdikleri zamanlardaki soğuğu resmen hissettim.Bir tek o geyik sahnesini pek beğenmedim.Sanki daha iyi olabilirdi.Yazarın o kısmı çok çabuk geçtiğini düşünüyorum.
                                               
      Tabi yine aşk vardı.Ama öyle okuyucuyu boğacak kadar değildi.Tadında olmuş diyelim geçelim.
     Kitabı okuyorsunuz okuyorsunuz her şeyi bildiğinizi sanıyorsunuz tam sonuna geliyorsunuzki aslında hiç de düşündüğünüz gibi değilmiş.Evet bu bakımdan sonunu beğendim.Sizi şaşırtıyor.En azından ben böyle tahmin etmemiştim.
     Karanlıklar Efendisi'ne tek bir sözüm var o da efendiliğini bilecektin.Oysaki başından beri senin tarafını tutmuştum.Alina sana ne yapsa azdır valla.Ve Malyen şuanda favorim sensin.Tabi Baghra'dan sonra.Onun olduğu sahneler en eğlendiğim bölümlerdi.

Karanlıklar Efendisi'nin temsili bir resmi ; 
  
 

Alina ise harikaydı.Normalde kontrollü,özgüvenli,kendinden emin,inatçı,dövüşmeden tutun her şeyi yapabilen kızları okumaya o kadar alışmışımki Alina beni allak bullak etti.Çünkü o cesur olmasına cesur ama yinede birazda olsa utangaç.Dövüş konusunda da pek iyi değil (üzgünüm Alina acı gerçek).Öyle belirgin bir güzelliği yok ama çirkinde değil.Sadece çabucak aşık olabilmek gibi kötü bir huyu var.O da zaten başına iş açtı.Yani sıradan bir genç kız.

Alina Starkov  için de bazı resimler buldum.Bence oldukça hoş olmuşlar :)
     
   

Bu da kitabın sonunda olan bir sahne;         
 

Kitaptan çok sevdiğim bir alıntı ;

"...Ömrüm boyunca gerçek anlamda bir yere ait olduğumu hiç hissetmedim."

"Benimle birlikteyken de mi?"diye sordu kısık bir sesle.
  ...
"Beni özledin mi,Alina?Uzaklardayken beni özledin mi?"

"Hem de her gün," dedim dürüstçe.

"Ben seni her dakika özledim.en kötüsü de neydi biliyor musun?Sana bir şey söylemek için ya da sırf sesini duyabilmek için etrafta seni aramaya alışmışken,günün birinde artık yanımda olmadığını anlamamdı.Bunu fark edince dünyam yıkıldı.Aynı şeyi her yaşayışımda kendimi hayatın tokadını yiyip yere yıkılmış gibi hissettim...Bu yüzden ne olur birbirimize ait olmadığımızı söyleme."


                                                                                                                İyi Okumalar!








   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder